Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri ile Mücadelede En Dramatik Alan: ÇİKOLATA

Çikolata endüstri, yüksek bütçeli ve sürekli büyüyen yapısının yanında kakaodan fındığa birçok girdinin üretim koşulları nedeniyle çocuklar ile çikolata ilişkisinin karanlık yüzünün hikayesinin yazıldığı yer. Türkiye çikolata üretiminde ham madde olarak kullanılan bir diğer ürün olan fındığın dünyadaki en büyük tedarikçisi. Bu nedenle Türkiye’de fındık tarımında çocuk işçiliği, bu alanın en önemli konularından biri. Yerelde her ne kadar herkes “biz de çocukluğumuzda fındık topladık, hem zaten hasat ayları okul zamanı dışında, dolayısıyla çocuğa yok bir zararı” dese de araştırmalar öyle demiyor.

Çikolatanın bir diğer girdisi olan kakao da çocuk işçiliğinin en kötü biçiminin yaşandığı bir diğer alan. Dünya’da bir yıl içerisinde tüketilen kakaonun %60’ının üretildiği Fildişi Sahili ve Gana’da 2 milyon çocuğun kakao plantasyonlarında en kötü biçimde çalıştıkları tespit edilmiş. Çocukların önemli bir bölümünün 12-16 yaşları arasında olduğu, ancak 5 yaşından küçüklerin bile çalıştığına dair tespitler olduğu ileri sürülüyor. Food Empowerment Project ve birçok kurum, çocuk işçiliğine aynı zamanda köleliğin de eşlik ettiğini, gündelik yevmiyeler ile çalışmanın global ekonomilerin yarattığı yeni bir kölelik biçimi olduğuna dikkat çekmekte. Birçok araştırma da, bu sonucu üreten kazanç dağılımındaki dengesizliği gözler önüne seriyor. Örneğin, çikolatadan elde edilen gelirin sadece %6.6’sının çiftçiye gittiği yapılan tespitler arasında.

Dünya devletleri bu koşulları değiştirmeyi önce 138 No’lu İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin Sözleşme (1973) ile, sonra da 182 No’lu En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi (1999) ile taahhüt etmesine rağmen, bütün dünya çocuklarını kapsayıcı bir çözüm henüz üretilebilmiş değil. Ürün ve coğrafya temelli çözüm arayışlarının akıbetleri de benzer durumda ne yazık ki.

Kakao üretiminde çocuklar için koşulları değiştirmek üzere Uluslararası Çalışma Örgütü’nden Amerika Birleşik Devletleri Çalışma Bakanlığı’na  kadar birçok kuruluş mücadele ettiğini söylüyor. Bu mücadele kapsamında yapılması gerekenlere ilişkin prensiplerin belirlenmesinden, durumu tespit etmeye yönelik araştırmalara kadar birçok çalışmaya kaynak aktarılıyor. Bütün bunlara rağmen  Batı Afrika Kakao Üretim Alanlarında Çocuk İşçiliği (2013-2014) araştırması,  Kakao Üretiminde Çocuk İşliği ile Mücadele Raporu (2018) gibi çalışmalar sorunun hâlâ ne kadar çok çocuğu ilgilendirdiğini ortaya koymaya devam ediyor.

Kakao üretiminde çocuk işliğine son vermek üzere 2001’de imzalanan ve 2010 yılında genişletilen ve Iowa Senatörü Tom Harkin ile Newyork Kongre üyesi Eliot Engel’in adları ile anılan Harkin – Engel Protokolü, Amerika Birleşik Devletleri, Gana Cumhuriyeti, Fildişi Sahili Cumhuriyeti ve Ulusal Şekerlemeciler Birliği (National Confectioners Association) arasında aktedilmiştir. Ardından bu protokolün uygulanması için bir de eylem planı kabul edilmiştir. Eylem planı, üretimin yapıldığı devletlerin yanında şirketlerin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de yükümlülüklerinden ve yapılması gerekenler kapsamında hane halklarına sürdürülebilir geçim kaynakları sağlamaktan söz etmesi bakımından birçok eylem planına göre daha kapsamlı bir eylem planı olmasına rağmen bugün hala hedeflenen sonuca ulaşılamamıştır.

Devletler düzeyindeki bu girişimlerin yanında bizzat çikolata üreticisi firmalar da sosyal sorumluluk faaliyeti kapsamında bu alana kaynak ayırdığını ve önleme çalışmaları yaptığını iddia etmektedir.

Örneğin Nestle, Çocuk Öğrenme ve Eğitim Tesisi (CLEF) girişimi ile kaliteli ilköğretime erişim üzerine odaklandığını ve kakao yetiştirme alanlarında ve ötesinde 5 milyon çocuğa ve 10 milyon ebeveyne ulaşmayı hedeflediğini ileri sürmektedir.

Hershey Çikolata Şirketi ise çocuk işçiliği izleme ve iyileştirme sistemleri (CLMRS) ile 5-17 yaş arası çocuk işçiliğinin tespit ve iyileştirilmesinde etkili bir uygulama oluşturduğunu ileri sürmektedir.

Bunların hiçbiri, sorunun asıl sebebi olan ve gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermeye dair bir öneri içermiyor ve en kötü biçimde çocuk işçiliği her yıl 12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü‘nde sona erdirilmesi sözü verilecek bir sorun olmayı sürdürüyor.

Ben ne yapabilirim diyenlere de bazı öneriler var:

– Bu konuda bilgilenmek

– Bu konuda başkalarını bilgilendirmek

– Adil üretim koşullarını talep etmek

– Adil üretim yapan yerleri desteklemek

– Adil ticaret kampanyalarını desteklemek

– Bu alanda faaliyet gösteren örgütlere katılmak

Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimleri ile Mücadelede En Dramatik Alan: ÇİKOLATA” için bir yorum

Yorumlar kapatıldı.