Dijital Dünyada Çocukları Mağdur veya Fail Haline Getiren Risklerle Mücadele
UNICEF’in 2017 Dünya Çocuklarının Durumu Raporu’nun konusu olan dijital dünya, çocuklar için bir olanak olduğu kadar bir risk de oluşturuyor. Dijital dünya, yeni bir vatandaşlık biçimi oluşturuyor ve buna bağlı olarak da çocuk haklarının yeniden düşünülmesini ve düzenlenmesini gerektiriyor. İstismar ve her tür tehlikeden korunma bu haklardan sadece bir bölümünü oluşturuyor. Bu yazıda da bu bölüme ilişkin yayınların tanıtılmasına odaklanılmıştır.
İnternetin, çocuk istismarı suçlularınca, cinsel sömürü materyallerini paylaşmak, depolamak, yeni kurbanlara ulaşmak için bir platform olarak kullanılması uzun bir süredir farkında olunan bir tehlike. Bu alanda çalışanlar arasında bir dil ve fikir birliği sağlaması için ECPAT tarafından hazırlanan Lüksemburg Kılavuzları (Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismardan Korunması İçin Terimler ve Kavramlar Kılavuzu) alan çalışanları için önemli bir kaynak. Bu alanda gene kavram birliği için bir diğer kaynak da Avrupa Yargı Eğitim Ağı (EJTN) tarafından hazırlanan bir kavram rehberi.
Çocuklara Yönelik Suçlar Araştırma Merkezi (CCRC) tarafından hazırlanan rapora göre, teknoloji destekli çocuk cinsel sömürü suçları hızlı bir büyüme gösteriyor ve değişen dinamiklere sahip. Aynı merkezin bir araştırmasına göre cinsel içerikli şantaj (sextortion) da gençleri tehdit eden siber suçlardan biri.
Cinsel istismar kadar siber zorbalık da çocuk ve gençleri en çok etkileyen eylemlerden. Hizmet sağlayıcıların da farkında oldukları bu riske dikkat çekmek için bir gün (siber zorbalığı önleme günü) bile belirlenmiş.
Çocuk ve gençlerin siber zorbalık dahil siber suçlardan korunması için ebeveynler yanında birçok aktörün de sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Dünya Bankası ve Uluslararası Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi’nin Asya için hazırladığı Çocukları Siber Suçlardan Koruma Rehberi, bu alandaki mücadelenin çok uluslu ve çok sektörlü yapısını ortaya koymaktadır.
Ancak sanal dünyada çocukların korunmalarını gerektiren tek durum, sadece bir suçun mağduru oldukları haller değil, aynı zamanda bu eylemlerin faili olmalarının da önlenmesi gerekiyor. Europol Avrupa Siber Suçlar Merkezi’nin Siber Suçlarda Gençlerin Tarzı Raporu, çocukların çok küçük yaşlardan itibaren siber suç sayılan eylemleri gerçekleştirdiğini ve ciddi ceza tehditleri ile karşılaştığını ortaya koymaktadır. Sanal dünyada çocuk suçluluğu, diğer suçlarla benzerlik ve farklılıkları ile üzerinde durulması gereken özel bir alan. Burada yasal düzenlemelerin çocukları bir suçluya dönüştürme ihtimalleri de üzerinde ayrıca durulması gereken bir konu.
Avrupa Suç Önleme Ağı (ECPN)’nın 2020 Programı‘nda yer alan ülke faaliyetleri bu alanda karşılaşılan riskler ve ülkelerin bu konuya yaklaşımı hakkında fikir verici nitelikte. Ağ üyesi ülkelerden Romanya “gençlerin siber suçlara karışmasını veya mağduru olmasını önleme”ye, Belçika ise “internet ve sosyal medya uygulamalarını kullanma risklerinin farkında olmaları ve yeni medya kullanımlarında uygun davranışları benimsemeleri için çocukların ve gençlerin (11 ila 18 yaş arası) siber dayanıklılığını artırmak için önleme programı geliştirme”ye yönelik çalışma yapmayı hedeflemektedir.
ECPN’nin Gençler İçin Güvenli İnternet: Riskler ve Önleme başlıklı raporu, internetin çocuklara yönelik risklerin dolandırıcılıktan ırkçılığa kadar ne kadar geniş bir çerçevede olabileceğini, öte yandan çocukların bu eylemlerin mağduru, ortağı veya faili olarak nasıl zarar görebileceğini ortaya koymaktadır.