Çocuk Evlilikleri Son Demekle Sona Ermiyor
Çocukluk 18 yaş ile sınırlandırıldığında sadece çocuk yaşta değil onu takiben gençliğin ilk yıllarında yapılan evlilikler bile hem evlenen çocuk ya da genç hem de doğacak çocuk bakımından yaşam hakkı başta olmak üzere birçok bakımından ciddi riskler içeriyor. Örneğin doğan bebeğin ilk yıl içinde ölme olasılığının, annenin 18 yaşından küçük olduğu durumlarda 19 yaşından büyük olmaya göre %60 daha fazla olduğu belirtilmektedir.
Çocuk yaşta evliliklerin bir sahip olunan olanaklar meselesi olduğu da ülkelere göre sayılara bakıldığında anlaşılmaktadır.

Her ne kadar TÜİK Evlenme İstatistiklerine göre evlenme yaş ortalaması 2001’de 22,7 iken 2019’da 25’e yükselmiş ise de kadın nüfusunun önemli bir kesimi hala çocuk yaşta veya erken evlenmektedir. TNSA 2018’e göre “25-49 yaş grubundaki kadınların %39’u 20 yaşından, %21’i 18 yaşından ve %4’ü 15. doğum günlerinden önce evlenmektedir.” Aynı araştırma, ilkokul mezuniyetinin evlenme yaşını 1 yaş yükselttiğini, refah düzeyinin ise 3,8 yaşa kadar yükselttiğini ortaya koymaktadır. Uluslararası Kadın Sağlığı Koalisyonu, gelişmekte olan ülkelerde her 3 kızdan 1’nin 18 yaşından önce; her 9 kişiden 1’inin de 15 yaşından önce evlendiğini bildirmektedir.
Avrupa Konseyi 2005 yılında asgari yaşın 18 olmasını önermiş olmasına rağmen, hala bazı koşullara bağlı olarak daha erken yaşta evliliğe müsaade eden ülkeler de bulunmakta. Wikipedia ayrıntılı bir liste hazırlamış:

Çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler ile ilgili bazı kaynaklara UNFPA tarafından yapılan derlemeyi içeren www.cocukyastaevliligeson.org adresinden ulaşılabilir.
Dünyada ve Türkiye’de çocuk evliliklerinin önlenmesi için faaliyet yürüten bir çok sivil toplum kuruluşu ve proje bulunmakta: Uçan Süpürge, KADEM, Human Rights Watch bunlardan bazıları. Ancak bütün bu uğraşa rağmen Girls not Brides, her yıl 15 milyon kız çocuğunun 18 yaşından küçük evlendirildiğine dikkat çekerek bunun değiştirilmesi için bir değişim teorisi önermekte. Stratejiyi oluşturan dört adım: Kızları güçlendirmek, aileleri ve toplumu harekete geçirmek, hizmet sunmak, yasa ve politika oluşturmaktan oluşuyor. Çok basit ama uygulanmaya gelince de bir o kadar karmaşık.