“Cinsiyet Eşitliğini Sağlayın ve Tüm Kadınları ve Kız Çocuklarını Güçlendirin.”
11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü nedeniyle bu yazıda ayrımcılık ile ilgili kaynakları derledik. Bu alanda Türkiye ile ilgili yayınlanan iki rapor da bu derlemeyi yapmaya vesile oldu. Avrupa Komisyonu’nun ülkeler özelinde hazırladığı, Avrupa Birliği normlarının yasalara ne ölçüde yansıtıldığını izlemeyi amaçlayan Cinsiyet Eşitliği (2021) Raporu Kadriye Bakırcı imzası ile, Ayrımcılık (2021) Raporu ise Ulaş Karan imzası ile yayınlandı. Avrupa Eşitlik Hukuku Ağı, bu alanda hazırlanan raporları ve diğer çalışmaları ülke bazlı olarak derlemekte. Aynı zamanda Avrupa Birliği yayınlar sayfasından da yıllara ve ülkelere göre ayrımcılık ve cinsiyet eşitliği konusundaki raporlara erişmek mümkün. Dünya Bankası’nın Kadın, İş ve Hukuk (2021) başlıklı yıllık olarak yayınladığı raporlar da, temel reformların iç hukuklara ne ölçüde yansıtıldığına odaklanmakta.
Bu raporlar, iç hukuklarda yapılması gereken değişiklikleri göstermesi bakımından izleme yapmak isteyen kuruluşlar için oldukça yol gösterici nitelikte. İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi yayınlarından çıkan Ayrımcılık Yasağı: Kavram, Hukuk, İzleme ve Belgeleme başlıklı yayın ise izleme çalışmaları için yöntem önerisi sunmakta.
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın yayınladığı ve Türkçe’ye de çevrilmiş olan Avrupa Ayrımcılık Yasağı Hukuku El Kitabı bu alanda iç hukuka yansıtılması gereken temel standartları göstermekte. Sivil toplum kuruluşlarına yönelik hazırlanan Ayrımcılık Yasağı Eğitimi El Kitabı ve Türkiye’ye İlişkin Arka Planı başlıklı yayınlar da bu konuda temel referans metinler olarak kullanılabilir nitelikteler. Avrupa Birliği Ülkelerinde Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik Kurumları da mevzuatın yanı sıra hak ihlallerini engellemek için oluşturulması gereken kurumlar hakkında fikir vermekte.
Dünya Ekonomik Forumu gibi düzenli olarak Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu yayınlayan kuruluşlar da bu alanda izleme çalışmalarında kullanılabilecek veriler sunmakta.
Kız çocukları başta cinsiyet olmak üzere sahip oldukları başkaca özellikleri sebebiyle de ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Cinsiyetleri genellikle diğer faktörler nedeniyle maruz kaldıkları ayrımcılığın etkisini arttırıyor. Bu nedenle kız çocuklarının haklarını güvence altına almak için cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele önemli bir alan olmayı sürdürmekte. Birleşmiş Milletler‘in sürdürülebilir kalkınma amaçlarında kız çocuklarının özel olarak belirtilmesi de bu bakımdan önemlidir: “Cinsiyet eşitliğini sağlayın ve tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendirin”.